Bizi Paylaş
Ekinlerin sağlıkla yetişmesi, kaliteli hasat vermesi için doğru beslenmesi çiftçilerimiz için büyük önem taşıyor. Aylarca verilen emeğin hakkının alınması için doğru seçimler yapmak gerekiyor. Özellikle üst üste yapılan ekimde ve ekim nöbeti uygulanmadığında, topraklarımızda besin değeri kaybolduğu için maalesef bereket azalabiliyor. Çiftçilerimiz ekinlerine verim katabilmek, kireçli topraklarını daha verimli hale getirebilmek için çoğu zaman şeker gübresi kullanıyor. İçinde azot ve sülfür bulunan şeker gübresini daha yakından tanımak için yazımızı okuyabilirsiniz. Siz de şeker gübresi olarak bilinen amonyum sülfat hakkında bilgiler edinerek tarımda başarıyı elde edebilirsiniz.
Şeker Gübresi - Amonyum Sülfat Nedir?
Şeker gübreleri hem üst gübrelemede hem de taban gübresi olarak kullanılabiliyor. Gübre, içindeki amonyum formundaki azot sayesinde topraktaki fosforun alımına yardımcı oluyor. Bu formdaki azotun nitrata dönüşmesi sırasında pH düştüğü için uzun süreli kullanımı toprak asitliliğini artırıyor. Yoğun kullanımda kireçlenme sorununa dikkat etmek önem taşıyor. Asit oranı yüksek topraklarda şeker gübresi yerine %33 amonyum nitrat gübresi tercih ediliyor. Ancak halihazırda kireçli olan topraklar, şeker gübresi ile bereketli birer tarım alanına dönüştürülebiliyor. Doğru zamanda, doğru oranda ve doğru ekinlerde kullanılan ürün, verimli bir sezonun sırrı oluyor.
Şeker Gübresi İçeriği
Toprağın azot ve kükürt ihtiyacını geri kazandırmak için kullanılan amonyum sülfat gübresi, %21 N, %27 S içeriyor. (Kaynak: Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı)Bilimsel adı amonyum sülfat gübresi olsa da kristal şekli nedeniyle bu gübre çiftçilerimiz arasında şeker gübresi adıyla biliniyor. Ürün, tarım tedarik zincirinde AS %21 adıyla anılabiliyor. Çoğunlukla beyaz renk olan şeker gübresinin zaman zaman granül yapıdaki, açık sarı, gri, yeşil ve açık kahverengi versiyonları da bulunabiliyor. Üre gübresine göre suda daha az çözünüyor. Gaza dönüşebilen içeriğin uzun süre toprakta kalması verim beklentisini azaltıyor.
Şeker gübresi içeriği nedeniyle depolamada ekstra özen gerektiriyor. Ürünün asla, üre gübresi ile aynı kapalı ortamda depolanmaması gerekiyor. Isı ve ışık kaynaklarından uzağa stoklanması tavsiye ediliyor. Paketlenmiş gübrelerin küme halinde istiflenmesi, ancak bu sırada en fazla 15 çuval sıra yüksekliği olmasına özen gösterilmesi öneriliyor. Çuvalların zemine değmemesi için teması kesecek ızgaralar kullanılabiliyor, onların arasında en az 1 metre mesafe bırakılıyor. Depoların kuru ve havalandırılmış olması, alanda sigara içilmemesi, ateş kullanılmaması güvenlik önerileri içinde yer alıyor. Isı, gübrede fiziksel bozulmalara sebebiyet verebiliyor, bu nedenle direkt güneş ışığının teması uygun görülmüyor. Şeker gübresi, nemli ortamlarda depolanamıyor. Özellikle gece ve gündüz sıcaklık farkı çok olduğunda nem daha fazla olacağı için bu bölgelerde gübre depolarının kapılarının kapalı olması tercih ediliyor. Gübre elle uzun süre temas edeceği zaman, çiftçilerimizin kesinlikle eldiven kullanması gerekiyor. Ürünün cilde uzun süre temasından kaçınılıyor.
Şeker Gübresi Ne Zaman ve Nerelerde Kullanılır?
Amonyum sülfat gübresi, çoğunlukla ekim sırasında atılıyor. Böylece bitkilerin büyüme süreci hızlandırılıyor. Ancak gübrenin gaza dönüşme ihtimali nedeniyle, gerekli miktarın diğer yarısı da gelişim sürecinin ilerleyen basamaklarında veriliyor.
Tahıl ekiminde gübre miktarının yarısı kullanılırken sapa kalkma döneminde diğer yarısı uygulanıyor.
Merve ağaçlarında çiçeklenmeden önce ve sonbaharda, püskürtme işlemiyle gübre veriliyor. Çiçeklenme öncesinde taç iz düşümlerine gübre gömülerek de uygulama yapılabiliyor.
Bağda amonyum sülfat gübresi kullanılacağında gübrenin yarısı ekimde, yarısı şubat veya mart aylarında toprak işlenirken dökülüyor.
Sebze ekiminde, amonyum sülfatın yarısı dikimden 15 gün sonra yarısı meyve bağlanmasının ardından kullanılıyor.
Bostanlarda amonyum sülfat kullanacaksanız gübrenin yarısını ekim sırasında yarısını çapadan önce vermelisiniz.
Üst gübre olarak şeker gübresi verildiğinde gübrenin muhakkak toprağa karıştırılması gerekiyor. Toprak yüzeyinde kalan amonyum sülfat alkali koşullarda gaz kaybına yol açtığı için gübre verimini kaybediyor. Uygulama esnasında serpme veya mibzer yöntemleri kullanılabiliyor. Ağaçlarda, taç izdüşümüne gömülerek ve püskürtülerek toprağa besin verilebiliyor. Ekinlerin ihtiyacından az miktarda gübre verildiğinde, gelişimde zayıflık görülebiliyor.
Ekine uygun miktardaki gübre belirlenirken dekar üzerinden hesap yapılıyor. Öncelikle toprak durumunun uzmanlarca analizi şart görülüyor. Toprak analizine göre ihtiyaç netleştiriliyor ve gübre desteği ile verim artırılıyor.. Tarım ve Orman Bakanlığı’nın gübreleme önerilerine göre, çıkan sonuçlara göre saf madde miktarı 5 ile çarpılıyor. Örneğin toprak analizi sonucu, saf madde miktarını 5 kilogram gösteriyorsa, şeker gübresi miktarı dekar başına 5x5=25 kilogram oluyor. Eğer 10 dekar kadar bir ekim alanı söz konusuysa toplam ihtiyaç 250 kilogramı buluyor. 125 kilogram ekimde, kalanı ise ekinin cinsine göre gelişme döneminde verilebiliyor.
Şeker Gübresi Faydaları
Şeker gübresi yararları, zararlarından çok daha fazla. Çiftçilerimiz arasında mucize adıyla anılan şeker gübresinin faydaları şöyle sıralanıyor:
Sulama suyu kireçli olan bölgelerde kullanımı yarar sağlıyor. Toprağın pH derecesini düşürüyor.
Uygun topraklarda, doğru miktarlarda kullanıldığında verimi yüksek oranda artırıyor.
Özellikle azot, kükürt, fostor ihtiyacı olan bitkilerin gelişimini hızlandırıyor.
Ekinleri için sadece doğal sığır ve koyun gübresi kullanan çiftçilerimiz, azot oranını yükseltmek için şeker gübresine başvurabiliyor.
Kumlu topraklarda seyrek olarak kullanımı toprağın besleyiciliğini artırıyor.
Kurak bölgelerde rahatlıkla kullanılabiliyor. Toprağın nemi ile beraber eriyebilme özelliği, kalıntı bırakmaması onun tercih edilebilir kılıyor.
Damla sulama sonrasında tarım alanlarımıza rahatlıkla serpilebiliyor.
Şeker gübresi doğru kullanıldığında herhangi bir zararından söz edilmiyor ancak bilinçli kullanılmadığında ekin kalitesi konusunda bazı sorunlar ortaya çıkabiliyor. Şeker gübresi zararları ile karşılaşmamak için dikkatli kullanmalı, uzman önerilerini dikkate almalısınız. Şeker gübresi, asitli topraklarda çok fazla ve uzun süreli kullanımda, kalsiyum eksikliğine neden olabiliyor. Yanlış kullanım, ekin köklerinin tamamen yanmasına, besleyicilik kaybına koşul oluşturuyor. Yaprak güzelliği için yetiştirilen saksı bitkilerine azot desteği gerekmiyor. Gereksiz yere bu bitkilere şeker gübresi koymak onların solmasına sebep verebiliyor, bitkilerin sağlığı riske atılıyor. Özellikle torf gibi topraklarda şeker gübresi kullanımı faydadan çok zarar getiriyor. Bitkilere torf üzerinde azot verildiğinde hiçbir işe yaramıyor, çünkü süs bitkilerinin ihtiyaç duyduğu minerallerin hiçbiri şeker gübresinde yer almıyor. Şeker gübresini kireçsiz gerçek toprakta kullanarak en doğru seçimi yapabilirsiniz.
Şeker gübresi nerede kullanılır?
Özellikle çeltik, çay, tahıl, meyve ve sebze tarımında yoğun olarak kullanılan şeker gübresi, kireçli toprakların en sevilen gübresi olarak görülüyor. Soğan, sarımsak, karnabahar, lahana, brokoli, kanola, haşhaş, havuç, turp, yer fıstığı, ayçiçeği tarlalarında şeker gübresi rahatlıkla kullanılıyor.
Şeker gübresi ne zaman atılır?
Amonyum sülfat genellikle ekim sırasında atılıyor. Tahıllarda ekimde ve sapa kalkma zamanında, meyvelerde çiçeklenme öncesinde ve sonbaharda, sebzede dikimden 15 gün sonra ve bağlanma arkasından, bostanlarda ise ekimde ve çapa sonrasında şeker gübresi verilebiliyor. Kükürdü seven bitkiler ve yağ bitkilerinde ekimle beraber, çapa sırasında ve sulama öncesinde gübre verilebiliyor. Söz konusu zeytin, bağ, bostan, meyve ve sebzeler olduğunda şeker gübresi üst gübre olarak kullanılıyor. Ancak elma, armut ve ayva ağaçlarında üst gübre kullanımından bahsedilemiyor.
Bir yorum yap