Ekinlerin toprakta beslenmelerini sağlayan organik bileşenler, onlar için yaşamsal önem taşıyor. Humik asit işte bu organik formdaki besin maddelerine, vitaminlere ve iz elementlere deniliyor. İçinde bitki ve hayvan kalıntıları, toprak biyokütleleri, canlı organizmalar ve tüm bunların sentezlendiği maddeler bulunuyor. Topraklarımızdaki mineral ve vitamin eksikliklerinin birçoğunun humik asit desteği ile giderilebileceği öngörülüyor. Humik asitin içeriğine gelmeden önce humustan bahsetmekte fayda var.


Türkiye Kömür İşletmeleri tarafından sunulan kaynaklarda humus, mikroorganizmaların etkisiyle ayrışma ile meydana gelen, rengi koyu kahverengi ve siyaha kadar değişen, stabil bir madde olarak tanımlanıyor. Humusun 4 ana maddeden oluştuğu biliniyor. Fulvik asit, himatomelanik asit, humik asit ve huminler bu maddeleri oluşturuyor. 


Humik asit, doğal kaynağı olan leonarditten elde ediliyor. Sağladığı etkilerle toprağın doğal dengesini yeniden oluşturmaya imkan veren madde, leonarditin analiz edilmesi ve işlenmesi ile kullanılabilir formu alıyor. Humik asitler, içindeki faydalı elementlerle ekinleri beslerken, zararlı maddeler üzerinde ise inaktive edici etki oluşturuyor. Leonarditin işlenmesi sırasında içindeki bakteriler canlı tutuluyor, bu sayede humik asit verildiğinde ekine kolaylıkla ulaşarak bitki metabolizmasına taşınıyor. 



Humik Asit Ne İşe Yarar? Faydaları Nelerdir?

Humik asit toprakta agresyonu artırıyor. Bunun sonucunda ortaya çıkan birçok humik asit faydası ve etkisinden söz edilebiliyor: 


Kaymak tabaka oluşumunu engelliyor. 

Toprakta sıkılaşmaya mani oluyor. 

Toprağın su tutma kapasitesini artıran humik asit sayesinde, toprağın su tutma oranı varlığının 20 katına ulaşabiliyor. 

Suyun ve havanın toprak içindeki hareketi düzenleniyor. 

Bitkilerin topraktan su alımı humik asit sayesinde artıyor. 

Humik asit uygulanan toprakta açığa çıkan amino asitler, hormonlar ve organik bileşenlerin etkisiyle tohumun çimlenmesi artıyor. Topraktaki mikroorganizma faaliyetinde artış görülüyor. 

Ekinlerin kök gelişimi hızlanıyor. 

Toprağın tamponlama kapasitesi yükseliyor. 

Topraktaki tuzun zararı azalıyor. 

Tüm etkiler, ekinlerde verimin ve kalitenin yükselmesini işaret ediyor. 



Humik Asit İçeriği

Humik asitlerin molekül ağırlığı en az 600 g/mol oluyor. Kimyasal bileşiminde %45-65 C, %30-50 O, %2.5-5 H,%3-5 N ve %0.3-0.5 S bulunuyor. Topraktaki en önemli negatif yük kaynaklarından olan humik asitler, ihtiva ettikleri aktif gruplarla  tarımın vazgeçilmezi oluyor. Maddelerin katyon değişim kapasitesi 350 - 1500 me/100gr arasında değişiyor. Humik asitler, karboksil grubu (COOH), fenolik ve alkolik gruplar (OH), metoksil gruplar (OCH3), kuiinoid (-CH=CH-) ve karbonil (CO) grubu ihtiva ediyor. Humik asiterin hidrolizi ile alanin, amino-valerik asit, aspartik asit, glutamik asit, leusin, diğer bazı amino asitleri, prolin, histidin proteinleri açığa çıkıyor. 


Humik asit genellikle fulvik asit ile bir arada anılıyor. Fulvik asitlerin molekül ağırlığı 300 g/mol ölçülüyor. Kimyasal bileşenleri ise %44-46 C, %44-49 O, %5-6 H ve %2-6 N şeklinde açıklanıyor. 


Fulvik asit, humik asit karşılaştırması: 


Fulvik asit, humik asit ile kıyaslandığında daha az karbon ve daha fazla oksijen içerdiğinin altı çiziliyor. 

Fulvik asidin rengi daha açık oluyor. Açık sarı veya kahverengi olan fulvik asit suda daha fazla çözünüyor. Asitlerle hidroliz olma kapasitesi daha fazla görülüyor. 

Fulvik asit bileşeninde birçok karbonhidrat bulunduruyor. 

İçindeki azotun %20 ile 30 kadarı protein formunda karşımıza çıkıyor. 

Humik asit kökten emilirken fulvik asit yapraktan alınıyor.

Fulvik ve humik asit kaynağı maddeler arasında ilk sırada leonardit yer alıyor. Ortalama %40 ile %90 oranında humik ve fulvik asit içeren madde, tabakalaşmış killi organik sedimanter kayaç olarak tanımlanıyor. Humik asit içeriği ve fulvik asit içeriği açısından diğer doğal kaynaklar arasında; torf (%10 - 30), saprofel torf (10 - 20), linyit katmanları (10-30), hayvan gübresi (5-15), kompost (2-5), toprak (1-5), arıtma çamuru (1-5) ve taş kömürü (0 - 1) yer alıyor. 



Humik Asit Kullanımı Nasıl Olmalıdır?

İgsaş’ın paylaştığı bilgiler, humik asitin toprakta daha kalıcı olduğunu gösteriyor. Daha büyük molekül yapısına sahip olan humik asit, daha zor mikrobiyal bozulmaya uğruyor. Bu nedenle humik asitten faydalanmak için toprak uygulaması tercih ediliyor. Bazik çözeltide eriyen ve asidik çözeltide katılaşan humik asitler, farklı formlarda verilebiliyor. Sıvı formdakiler (su ile karıştırılanlar) damla ve yağmurlama sulama ile toprağa karıştırılıyor. Pülverizatörle sulandırılarak ekim öncesi toprağa karıştırılıp çapalanıyor ve toprak altında katılaştırılıyor. Katı hümik asit ve leonardit, ekim öncesi tabana serpme yöntemiyle de uygulanabiliyor. İstenirse diğer organik veya inorganik gübrelerle karıştırılabilen humik asit, zirai ilaçlarla beraber de kullanılabiliyor. 


Humik asitler, toprağın yapısını daha elverişli hale getirmeye yardımcı oluyor. Ekinlerin tüm gelişim dönemlerinde kullanımı tercih ediliyor. Tarlada, serada, tohum ekimi veya fidan dikimi sırasında, öncesinde toprağa verilebiliyor. Meyve bahçelerinde ise sonbahar veya erken ilkbahar dönemlerinde uygulama yapılması tercih ediliyor. 


Humik asitin hangi oranda ve miktarda kullanılacağı alan genişliğine, ekinin türüne, toprağın ihtiyacına göre değişiklik gösteriyor. Fazla kullanımın herhangi bir zararı ve yakıcı etkisi olmaması nedeniyle humik asit rahatlıkla veriliyor. 


Humik Asit Zararları 

Cumhuriyet Üniversitesi bünyesinde yayımlanan Hümik Asit ve Hümik Asit Kaynaklarinin Jeolojik ve Ekonomik Önemi adlı makalede, organik gübrelerin fazla verilmesinin dahi herhangi bir zararının olmadığı belirtiliyor. Bitki besin elementleri arasında dengenin kurulmasının ve korunmasının, humik asit sayesinde oldukça kolay olduğu ifade ediliyor. 




Humik asit nedir?


Humusun aktif ana maddesi humik asit adını alıyor. Çeşitli ayrışma aşamalarından geçerek oluşan, içinde organik, bitkisel ve hayvansal içerikler yer alan madde, toprağın ideal pH düzeyine erişmesi, veriminin ve kalitesinin artması için kullanılıyor. Toprağa herhangi bir zararı bulunmayan humik asit, kullanım kolaylığı ile dikkat çekiyor.


Humik asit nasıl kullanılır?


Humik asit, farklı ekin türlerinde farklı yollardan kullanılıyor. En yaygın uygulama yöntemlerinin serpme veya sulama olduğu biliniyor. Toprağa serpilerek, karıştırılarak tabandan verilen organik maddeler, ekinin beslenmesine yardımcı oluyor. Humik asidin yapraktan emilemeyeceğinin altı çizilirken fulvik asidin yapraktan alınacağı ifade ediliyor. Diğer gübreler ve ilaçlarla beraber uygulanan humik asit, ekinlerin tüm gelişim aşamalarına katkı sunuyor.


Humik asit nerelerde kullanılır?


Humik asit, buğdaydan domatese, arpaya, lahana, karabuğday, darı, elma, mısır, üzüm, patates, havuç, pancar, turp, pamuk, narenciye, salatalık yetiştiriciliğine kadar her yerde kullanılabiliyor. Meyve ve sebze yetiştiriciliğinin önemli bir parçası olan humik asit, seracılıkta da tarla tarımında da tercih ediliyor. Hatta çayır ve çim alanlarda bile humik asit uygulaması yapılarak toprağın sağlıklı olması sağlanıyor. Humik asit kullanımının ekinlerin verimini, kalitesini, toprağın su tutma ve ekinleri besleme kapasitesini önemli ölçüde artırdığı biliniyor.