Milli Eğitim Bakanlığı’nın Bahçelik bölümü, karpuz yetiştiriciliği ders notlarına göre, karpuzun anavatanının neresi olduğuyla ilgili birçok farklı bilgi bulunuyor.

Bir grup çalışma Kuzey Afrika’yı Sudan’ı işaret ederken, kimi kaynaklarda ana kaynağın Hindistan olduğu belirtiliyor.

Yabani karpuz bu bölgelerde bulunuyor. Kültür yetiştiriciliği söz konusu olduğunda ise takvimler bizleri 15. yüzyıla götürüyor.

Mısır, Suriye, Anadolu ve Balkanlar’dan Avrupa’ya yayılan karpuzlar, tohumlarının hızla dağıtılması ile birlikte dünyanın birçok yerinde severek tüketilir hale geliyor.

Türkiye, karpuz yetiştiriciliğinde dünya tüketiminin yüzde 10’una yanıt veren geniş üretim kapasitesi ile karşımıza çıkıyor.

Çin’den sonra, dünyanın en büyük karpuz üreticisi olan ülkemiz, tatlı ve sulu karpuzlarıyla hem yerli hem de yabancı tüketicilerin sofralarına misafir oluyor.

Ülkemizde karpuz yetiştiriciliğinin en çok yapıldığı bölgeler, Ege, Akdeniz, Güneydoğu Anadolu ve Marmara olarak sıralanıyor.

Karpuz üreticisi iller arasında Adana başı çekiyor ve tek başına Adana, ülke üretiminin %20’sini karşılıyor.

Ayrıca Diyarbakır da karpuzu ile ünlü diğer bir ilimiz olarak tanınıyor.

Karpuz ekini, derin, iyi havalanan, su tutma kapasitesi yüksek, kumlu, kumlu - tınlı özellikteki topraklarda daha iyi verim gösteriyor.

Karpuz yetiştiriciliği için toprak pH’ının 5-6.5 arasında olması tavsiye ediliyor.

Toprak asitliğine dayanıklı bir bitki olmasıyla dikkat çeken karpuz, fazla asitli alanlarda ise kireçleme ile yetiştirilebiliyor.

Hastalık veya zararlı bulunduran, drenaj sorunu olan, taban suyu seviyesi 1 metreden fazla olan alanlar, karpuz yetiştiriciliği için önerilmiyor.

Ilık iklim bitkisi olan karpuz, soğuklardan oldukça fazla etkileniyor. Bu nedenle ilkbahar ile sonbahar arasında, uygun koşullarda yetiştiriliyor.

Tohum ekiminde toprak sıcaklığının en az 12 derece ve üstünde olması isteniyor. Havanın neminden hoşlanmayan karpuz, sıcak ve nemli bölgelerde çabuk hastalanabiliyor.